|
Catégorie |
Anglais |
Turc |
|
General |
|
1 |
General |
come forward v.
|
ortaya çıkmak |
|
Equally, we are asking the Commission to come forward with some form of thought process.
Aynı şekilde, Komisyon'dan bir tür düşünce süreciyle ortaya çıkmasını istiyoruz.
More Sentences
|
Phrasals |
|
2 |
Phrasals |
come forward v.
|
(yardım etmek için) gönüllü olmak |
|
Six men came forward to volunteer for the work.
Altı adam bu iş için gönüllü oldu.
More Sentences
|
General |
|
3 |
General |
come forward v.
|
belirli bir amaçla ortaya çıkmak |
|
4 |
General |
come forward v.
|
meydana atılmak |
|
5 |
General |
come forward v.
|
ortaya atılmak |
|
Phrasals |
|
6 |
Phrasals |
come forward v.
|
öne çıkmak |
|
7 |
Phrasals |
come forward v.
|
bir yerde toplanmak |
|
8 |
Phrasals |
come forward v.
|
bir toplanma noktasına ilerlemek |
|
9 |
Phrasals |
come forward v.
|
öne/kürsüye çıkmak |
|
10 |
Phrasals |
come forward v.
|
(bilgiyle, kanıtla) ortaya çıkmak |
|
11 |
Phrasals |
come forward v.
|
(yardım etmek için) öne atılmak |
|
12 |
Phrasals |
come forward (with something) v.
|
(bir fikirle, bilgiyle) çıkagelmek |
|
13 |
Phrasals |
come forward (with something) v.
|
(bir fikirle, bilgiyle) ortaya çıkmak |
|
14 |
Phrasals |
come forward (with something) v.
|
(bir fikir, bilgi) getirmek |
|
15 |
Phrasals |
come forward v.
|
öne, ileriye, kürsüye, tahtaya çıkmak |
|
16 |
Phrasals |
come forward v.
|
(bilgiyle, kanıtla) ortaya çıkmak |
|
17 |
Phrasals |
come forward v.
|
(yardım etmek için) öne atılmak |
|
18 |
Phrasals |
come forward v.
|
(yardım etmek için) gönüllü olmak |
|